Türkiye’de en eski şehirlerden biri olan Konya, eski olmasının yanı sıra kültürel zenginliği ile farklı bir öneme sahiptir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan şehir aynı zamanda başkent olmuş ve hem ekonomik hem de stratejik bakımdan önemli bir konumda insanlara ev sahipliği yapmıştır. Gezi severler kesinlikle Konya’yı iyi bir şekilde gezmelidir. Gezinizin daha faydalı geçmesi içinse şehir hakkında önceden bilgi edinmek sizlere büyük fayda sağlayacaktır ve böylelikle daha eğlenceli bir gezi yaşayabilirsiniz.

Mevlana Müzesi

Konya dendiğinde akla ilk gelen isim Hz.Mevlana Celaleddin-i Rumi’dir. Mevlana, yaşantısı ve anlamlı sözleri ile insanların her zaman ilgi ve alakasını çekmiştir. Mevlana Müzesi ise aslında Mevlana Türbesi’dir. 1926 yılında Mevlana Türbesi ziyarete açılmıştır. Türbe aynı zamanda müze olarak da gezilmektedir. Türbede Mevlana Hazretlerine ait kıyafetler bulunmaktadır. Ayrıca el yazmaları, dergaha ait eşyalar ziyaretçilere açılmaktadır. Türbedeki yeşil kubbe ise insanların dikkatini çekmektedir. Osmanlı döneminde ise mescit yapıldığı gibi aynı zamanda semahane de yapılmıştır. Konya’da bulunan Mevlana Türbesi hem yurtdışından hem de yurtiçinden sürekli ziyaretçi ağırlamaktadır.

Karatay Medresesi

Karatay İlçesinde bulunan Karatay Medresesi Selçuklu döneminde inşa edilmiştir. Selçuklu zamanından günümüze kadar varlığını koruyabilmiş medrese günümüzde Türkiye’nin en önemli tarihi eserleri arasında yer almaktadır. Emir Celaleddin Karatay tarafından inşa edilmiş olan medresenin kim tarafından mimari edildiği bilinmemektedir. Medresenin ise 1251 yılında inşası tamamlanmıştır. Tek katlı olan medrese sille taşından inşa edilmiştir. Selçuklu Devleti zamanında medresede hadis ve tefsir dersleri verilmekteydi. Mimari açıdan görülen süslemeler ise dönemin en iyi işçiliklerini yansıtmaktadır. Medresedeki kabartmalar ve çiniler oldukça dikkat çekmektedir. Bu nedenle ziyaretçilerin uğrak yerlerinden biri olmaktadır. Konya uçak bileti alarak sizlerde şehre ulaştığınızda kesinlikle görmeniz gereken yerlerden biridir. 

Alaeddin Tepesi

Günümüzde mesire alanı olarak kullanılan Alaeddin Tepesi aynı zamanda Konya’nın en yüksek yeridir. Tepede Alaeddin Keykubat tarafından inşa ettirilen Alaeddin Camii’de bulunmaktadır. Alaeddin Keykubat öncelikle Konya’ya güzel bir cami yaptırmak istemiş. Yaptırmak istediği caminin ise her yerden görülebilmesini istemiş. Ancak Konya coğrafi olarak oldukça düz bir şehirdir ve tepe olarak bir noktası bulunmamaktadır. Bu nedenle Alaeddin Keykubat öncelikle bir tepe yaptırmıştır. Yapılan tepeye ise cami inşa edilmiştir. Şehri ziyaret ettiğinizde Alaeddin Camisini ziyaret ettikten sonra yeşillik alanda dinlenilebileceği gibi çay bahçelerinde de vakit geçirilebilir.

İnce Minareli Medrese

Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından inşa edilen İnce Minareli Medrese Alaeddin Tepesi’ne yakındır. Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olma özelliği taşıyan medrese hadis ilminin öğretilmesi üzerine kurulmuştur. 1264 yılında inşası tamamlanmış olan medresenin işlemeli kapıları dikkatleri üzerine çekmektedir. Aynı zamanda Selçuklular tarafından kullanılan çift başlı kartal ile kanatlı melek figürlerinin en iyi örnekleri medresede sergilenmektedir. Medrese 1956 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. 

Sille Köyü

Sille Köyü oldukça eski yerleşime sahip olan bir köydür. Altı bin yıllık bir geçmişe sahip olan köy eski zamanda Rumların yaşadığı bir köydür. Şehir merkezine on beş kilometre uzaklıkta olan bu köye özel araçların yanı sıra toplu taşıma araçları ile de ulaşım sağlanmaktadır. Köy önemli tarihi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Dünyadaki en büyük ve eski manastır olarak kabul edilen Ak Manastır bu köyde bulunmaktadır. Manastırın yanı sıra çevrede bulunan mezarlıklar 1.derece sit alanı olarak geçmektedir. Köy tarihi açıdan önemli olduğu için turistlerin uğrak noktalarından biri olmaktadır. Aynı zamanda köyde yöresel yemeklerde tadılabilmektedir.