Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti olan Lefkoşa, ilgi çeken tarihi, doğası ve ada olması ile tatil severlerin her zaman ilgi odağı olmuştur. Deniz turizminin en iyi şekilde yürütüldüğü Lefkoşa’da yılın her ayı tatil yapılabilmektedir. Deniz turizminin yanı sıra şehirde bulunan birçok tarihi eserde gezi severlerin ilgisini çekmektedir. Kendine özgü yapısı, doğası ve kültürü ile Lefkoşa her zaman gezilecek yerler listesinin başlarında yerini almaktadır. Lefkoşa gezilecek yer bakımından oldukça zengin bir şehirdir. Bu nedenle gezinizi başlatmadan önce şehir hakkında bilgiler edinmeniz oldukça faydalı olacaktır.

Selimiye Camii

Lefkoşa’nın en önemli yapılarından biri Selimiye Camii’dir. Lefkoşa’ya yapacağınız gezilerde ilk ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri olan Selimiye Camii tarihine bakıldığında ilk olarak bir kilise olarak kurulduğu görülmektedir. 1208 yılında yapımına başlanılan kilise uzun yıllar inşası sürdü ve 1326 yılında açıldı. O zamanların Kıbrıs’ında en önemli yapı olarak göze çarpmaktadır. Hatta Luzinya krallarının gerçekleştirildiği taş giyme törenleri bu kilisede yapılmaktaydı. Bölge Cenevizliler, Memlükler şehri yamalamıştır. Ayrıca deprem nedeni ile de tahribatlar oluşmuştur. 1570 yılında ise Osmanlı zamanında kiliseye iki adet minare eklenerek camiye çevrilmiştir. Bölgenin en önemli ibadethanesidir.

Büyük Han

Osmanlı Devleti’nin inşa ettiği eserlerden biri olan Büyük Han 1572 yılında inşa edilmiştir. Lefkoşa’ya geldiğinizde görmeniz gereken yerlerden biridir. Mimari özellikleri ve zamanın ihtiyaçlarına yönelik işlevselliği ile oldukça önemli bir yapıdır. Büyük Han’ın mimari özelliklerinden biri ise tamamen taştan inşa edilmiş olmasıdır. Handa toplamda altmış sekiz oda bulunmaktadır. 68 odanın yanı sıra bir adet mescit ve on adet dükkan handa bulunmaktadır. Günümüzde hangi Salı ve Perşembe günleri canlı müzik verilmektedir. Aynı zamanda el sanatı ile elde edilen ürünlerde satılmaktadır.

Derviş Paşa Konağı ve Etnografya Müzesi

Derviş Paşa Konağı günümüzde bir müze olarak kullanılmaktadır. Tarih severler özellikle bu müzeyi ziyaret etmelidir. Etnografya müzesi olarak kullanılan bu konak gezilip görülmesi gereken önemli yerlerden biridir. Müzeyi hafta sonu Cumartesi ve Pazar günleri haricinde ziyaretçilere açıktır.

Mevlevi Tekkesi

Osmanlı Devleti’nin Kıbrıs’ı fethetmesi sonrasında buraya Türkler yerleştirilmiştir. Kıbrıs’a yerleştirilen Türklerin çoğu ise Konyalı olması Mevlana’nın yaşam tarzının burada devam ettirilmesine vesile olmuştur. Bu tekkeyi kuran Konyalılar bu tekkede birçok Mevlevi ileri gelenin yaşamasına vesile olmuştur. Vefat eden Mevlevi ileri gelenleri tekkenin arka kısmında türbe yapılmak sureti ile defnedilmiştir. Tekke günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Tekkede türbeleri gezebileceğiniz gibi o dönemin izlerini gösteren elbise, müzik aletleri ve etnografik malzemeler müzede sergilenmektedir.

Arap Ahmet Camii

Arap Ahmet Camii Lefkoşa’da gezeceğiniz önemli yerlerden biridir. 1845 yılında camiye çevrilen cami önceden kilise olarak kullanmaktadır. Bu kilise bir Latin kilisesidir. Daha sonrasında ise camiye çevrilmiştir. Cami döşemesinde ise bazı mezar taşları dikkatleri üzerine çekmektedir. Bu mezar taşları Venedik ve Lüzinyan dönemlerine aittir. Yazılı ve resimli mezar taşlarından yirmi beş adet bulunmaktadır. Altı metre çapında bir kubbeye sahip olan cami Osmanlı zamanında general olan Arap Ahmet Paşa tarafından yapılmış ve ismi de verilmiştir. 

Arap Ahmet Mahallesi

Lefkoşa’da yapacağınız gezilerde gezmeniz gereken yerlerden biri ise Arap Ahmet Mahallesidir. Osmanlı’nın adayı alması sırasında görev yapan Arap Ahmet Paşa’nın adının verildiği bu mahalle Osmanlı izleri taşımaktadır. Eski tarihimizin canlı bir görüntüsünün görülmesi için mimari olarak özen gösterilmiş evler ve mükemmel bir görsele sahip olan bu mahalleyi görmeden Lefkoşa’dan dönmemelisiniz.

Sultan Mahmut Kütüphanesi

Sultan Mahmut Kütüphanesi II.Murat tarafından inşa edilen bir kütüphanedir. Camii mimarisinde klasik Osmanlı mimarisi ile inşa edilen kütüphanede bin yedi yüz civarında kitap bulunmaktadır. Bu kitaplardan özellikle el yazması olan Kuran-ı Kerim ve bazı Arapça kitapları bulunmaktadır. Aynı zamanda el yazması olan Türkçe ve Farsça kitaplarda bulunmaktadır.